22 Nisan'da ABD varlık piyasası bir kez daha fırtınanın gözüne düştü. Dow Jones Sanayi Ortalaması 971 puan düştü, Nasdaq yüzde 2,5'ten fazla düştü ve S&P 500 5.200 seviyesinin altına geriledi. Yedi büyük teknoloji devinin tamamı düşüş yaşadı; Tesla ve Nvidia sırasıyla yüzde 5,7'den fazla ve yüzde 4,5'ten fazla düşüş yaşadı. VIX panik endeksi yüzde 14 artarak 33 puanı aştı ve bu durum piyasada sistemik riskten kaçınma duygusunun hızla arttığını gösteriyor.
ABD dolar endeksi de düşüşe geçti ve 98 seviyesinin altına gerileyerek yaklaşık bir buçuk yılın en düşük seviyesini gördü. ICE Dolar Endeksi ve Bloomberg Dolar Endeksi, 2009'dan bu yana en kötü aylık performanslarından birini kaydetti. Aynı zamanda, altın 3.400 doları aşarak yeni bir tüm zamanların en yüksek seviyesini belirledi. Sabahın erken saatlerinde kısa bir süreliğine 88.000 doları aşan Bitcoin, ABD borsasının düşmesiyle birlikte yeniden 86.300 dolara geriledi. ABD borsası kapanışın ardından bir kez daha farklı bir sert duruş sergileyerek 88.800 doların üzerine çıktı, altcoin'ler ise genel olarak sabahın erken saatlerindeki zirvelerine geri dönemedi.
Coinglass verilerine göre, tüm ağda son 24 saatte 261 milyon ABD doları tutarında likidasyon yaşandı; uzun pozisyonlar 14.100 ABD doları, kısa pozisyonlar ise 12.100 ABD doları tutarında likidasyona uğradı. Bunlardan Bitcoin likidasyonu 88,5787 milyon ABD doları, Ethereum likidasyonu ise 67,5928 milyon ABD doları oldu.
Fiyat değişimleri sadece bir sonuçtur. Daha da derin olanı, küresel varlık sabitleme yapısının kolektif olarak yeniden değerlendirilmesi ve kurumsal çatlaklardan ortaya çıkan egemen olmayan varlıkların tarihi geri dönüşüdür.
Federal Rezerv'in bağımsızlığı siyasi bir yeniden şekillenmeyle karşı karşıya
Trump, Federal Rezerv Başkanı Powell'ı bir kez daha alenen eleştirerek, "Acil faiz indirimi, aksi takdirde ekonominin yavaşlaması" gerektiğini söyledi. Piyasaların Fed'in siyasi tarafsızlığına olan güveni daha önce görülmemiş bir sınavla karşı karşıya. Birkaç gün içinde ikinci kez para politikasının gidişatı konusunda bu kadar baskı yapıyor. Truth Social'da "politikanın çok sıkı" olduğunu doğrudan belirten bir paylaşım yapmakla kalmadı, aynı zamanda birçok kez "Powell'ı değiştirmeyi düşündüğünü" ima etti.
Bloomberg'e göre Trump'ın ekibi şu anda Powell'ı görevden almak için yasal yetkiye sahip olup olmadıklarını araştırıyor. Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, 18 Nisan'da Trump ve danışman ekibinin "ilgili seçenekleri incelediğini" kamuoyuna açıkladı.
Bu hamle, küresel yatırımcıların en hassas kırmızı çizgilerinden birine dokunuyor: Fed'in seçim politikalarından bağımsız bir merkez bankası olup olmayacağı. Federal Rezerv, 40 yıldır küresel varlık tahsis sisteminde merkezi bir rol oynuyor.
Ancak şimdi, başlangıçta var olmadığı düşünülen "Powell'ın işini koruyabilecek mi?" sorusu, küresel finans kapitalinin ortak kaygısının temel değişkenlerinden biri haline geldi. Bunun sonucunda güvenli liman fonları hızla devlet dışı varlıklara akıyor.
Bu satış dalgasının kısa vadeli faiz oranlarının seyrine bir tepki değil, tam tersine "karar kuralı belirsizliğine" bir yanıt olduğunu belirtmekte fayda var. Yatırımcılar faiz oranlarının hâlâ politik döngülerden ziyade ekonomik temellere mi bağlı olduğunu belirleyemediğinde, doların kredi dayanağı gevşemeye başlar.
Küresel sermaye, son on yıldır ABD Hazine tahvillerini ve ABD doları varlıklarını, tam da Federal Rezerv'in mesleki yargısına ve bağımsızlığına duyduğu güvenden dolayı yaygın bir şekilde tahsis etti. Ancak bu güven erozyona uğradığında, ABD Hazine Bonoları artık koşulsuz güvenli liman varlığı olmayacak ve ABD doları doğal olarak prim niteliğini yitirecektir. Bu durum, küresel varlık sabitleme sisteminin tamamının yeniden değerlendirilmesini gerektirecektir.
Altın ve Bitcoin'in rezonansta yükselmesinin nedeni: Kurumsal güven boşluğunda "bağlayıcı yeniden yapılandırma mekanizması"
Uzun bir süredir küresel finans sisteminin temel varlık yapısı, Federal Rezerv'in politika tarafsızlığını koruduğu, ABD hükümetinin kredi yükümlülüklerini yerine getirdiği, piyasa kurallarının istikrarlı ve bilginin simetrik olduğu şeklindeki örtük kurumsal güven varsayımına dayanıyordu.
ABD Hazine tahvillerine risksiz faiz oranı statüsünü kazandıran ve ABD dolarını küresel rezerv para birimi haline getiren bu kurumsal güvendir. Ancak bu varsayım, yürütme erkinin para politikasına müdahalesinin yüksek sıklığıyla sorgulandığında, küresel sermayenin ilk tepkisi, Fed'in bir sonraki faiz oranı toplantısını izlemek değil, gerçekte güvenilir varlıkların ne olduğunu proaktif bir şekilde yeniden değerlendirmek oluyor.
Altın binlerce yıldır değer saklama aracı olarak kullanılmış olup, fiyatı hiçbir zaman sadece enflasyona bir tepki değil, aynı zamanda kurumsal istikrara bir oy olmuştur. Tarihe baktığımızda, altın fiyatlarındaki her hızlı yükselişin, geleneksel siyasi ve parasal sisteme olan güvenin azalmasıyla birlikte gerçekleştiğini görürüz:
Altın binlerce yıldır değer saklama aracı olarak kullanılmış olup, fiyatı hiçbir zaman sadece enflasyona bir tepki değil, aynı zamanda kurumsal istikrara bir oy olmuştur. Tarihe baktığımızda, altın fiyatlarındaki her hızlı yükselişin, geleneksel siyasi ve parasal sisteme olan güvenin azalmasıyla birlikte gerçekleştiğini görürüz:
- 1971 yılında Bretton Woods sistemi çöktü ve ABD dolarından ayrılmasının ardından altın fiyatları fırladı;
- 2008 küresel mali krizinin ardından altın fiyatları hızla rekor seviyelere yükseldi;
- ABD Merkez Bankası Fed'in siyasi müdahalelere ilişkin sorularla karşı karşıya kalmasıyla birlikte altın bir kez daha yeni bir zirveye ulaştı.
Bu yasa değişmedi çünkü altının temel avantajı ulusal krediye bağımlı olmaması, politika müdahalesine tabi olmaması ve temerrüt riskinin olmamasıdır. Kurumların siyasallaştığı ve politikaların kısa vadeli hale getirildiği süreçte altın, bir tür zamansal bağımsızlık ve tarihsel olarak istikrarlı beklentiler sağlar.
Bitcoin'in altınla eş zamanlı olarak yükselmeye başlamasının nedeni, bir merkez bankasının özelliklerine sahip olması değil, tam tersine herhangi bir merkez bankasının uzantısı olmamasıdır.
Para basımı matematiksel kurallara göre yapılıyor, toplam arz koda yazılıyor ve herhangi bir siyasi terim, seçim döngüsü veya mali açık baskısından etkilenmiyor. Bitcoin'in yükselişi, "insan yönetimindeki para sistemine" olan güvensizliğin bir ifadesidir.
Federal Rezerv'in bağımsızlığı sorgulanmaya ve ABD doları idari müdahaleyi kabul etmek zorunda kalmaya başlayınca, piyasadaki bazı fonlar Bitcoin'i "siyasetten arındırılmış bir değer saklama aracı adayı" olarak görmeye başladı.
Özellikle ABD Hazine tahvillerinin kredibilitesi sınırlı olduğunda (mali sürdürülebilirlik nedeniyle), altın fiyatı aşırı yükseldiğinde (yüksek primler risk ayarlı getirileri zayıflatabilir) ve kripto varlık ETF'lerinin uyumluluk kanalları kademeli olarak açıldığında (erişilebilirliği artırır), Bitcoin "dijital altın" ve "merkezi olmayan dolar alternatifi"nin hibrit rolünü oynayacaktır.
Düzenleyici değişimin sinyali: Atkins'in atanması ve finansal yönetim çerçevesinin sistemsel olarak ayarlanması
Trump'ın Fed'e baskıları sürerken, Paul S. Atkins, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) 34. Başkanı olarak yemin etti. Bu personel ataması prosedüre uygun gibi görünse de aslında çok güçlü bir politika mesajı veriyor. Bush dönemindeki "finansal piyasa liberalizasyonu" eğiliminin önemli savunucularından biri olan Atkins, düzenlemenin piyasaya egemen olmaktan ziyade piyasaya hizmet etmesi gerektiğini her zaman savunmuştur. Onun göreve başlaması, ABD sermaye piyasasının yönetim felsefesinin yeni bir geçiş döngüsüne girebileceği anlamına geliyor.
Bu değişim, kripto varlıklarının mevcut bağlamında özellikle kritik öneme sahip. Atkins istikrarlı duruşunu sürdürürse, kripto varlıklar gelecekte ETF uyumluluk onayı, RWA token ihracı ve hatta Token ekonomik modelindeki değer dağıtım mekanizması açısından benzeri görülmemiş bir politika kanalı gevşemesi dönemine girebilir.
Ancak bu serbest piyasa eğilimi yapısal riskleri de beraberinde getirebiliyor. Kısa vadede olumlu beklentiler serbest kalırken, bu durum düzenleyici tutarlılığın ve uzun vadeli davranış beklentilerinin bulanıklaşmasına eşlik edecektir. Pazar başlangıçta net kuralları, net eşikleri ve ölçülebilir sınırları olan bir uyumluluk çerçevesi üzerine kurulmuştu. Düzenleyici önerilerin yumuşatılması bu kurumsal algıyı kolayca kırabilir ve piyasa katılımcıları arasında bozuk yargılara yol açabilir. Kripto endüstrisi zaten düzenlemenin eşiğindeydi, ancak şimdi bu sınır yalnızca kurallarla açıklığa kavuşturulmamakla kalmıyor, aynı zamanda politika eğilimlerindeki dalgalanma nedeniyle kurumsal belirsizliği de artırabilir.
Başka bir deyişle, Atkins'in atanması, ABD finansal yönetişim çerçevesinin ince bir yeniden yapılanmayla karşı karşıya olduğunu gösteriyor: Geleneksel düzenleyici araçların merkezsizleştirilmiş işlenmesinde, piyasa özerkliği için alan büyük ölçüde genişliyor, ancak yönetişim birliğinin son savunma hattı da kaybolabilir. Kripto varlık sektörü açısından bu, hem bir uyumluluk fırsatı penceresinin açılması hem de kurumsal evrim döneminde oldukça rekabetçi bir oyun anlamına geliyor.
Tüm Yorumlar