Geçmişte markalar ve kullanıcılar arasındaki ilişki "satın alma ve satış" ilişkisiyken, daha sonra "platform ve trafik" ilişkisine dönüştü. Şimdi ise bu ilişki Web3 tarafından yeniden tanımlanıyor: Kullanıcılar artık sadece alıcı değil, aynı zamanda katılımcı, katkıda bulunan ve hatta değerin ortak yaratıcısı haline geliyor.
Starbucks Odyssey ve Nike .SWOOSH'tan Coca-Cola'nın dijital varlık planına kadar, küresel markalar yeni bir öneriyi araştırıyor: Kullanıcıları "pasif tüketim" yerine "değer döngüsüne aktif olarak katılmaya" nasıl ikna edebiliriz? BeFlow, bu trendin tam merkezinde yer alıyor.

Kullanıcı etkileşiminin değeri ölçülmeye başlandı. Geleneksel sadakat sistemlerinin en büyük sorunu, kullanıcı katkılarının ölçülememesidir. Örneğin:
Arkadaşlarla paylaşım yapmanın bir anlamı yok mu?
Gezindiğiniz içerik değersiz mi?
• Her yıl düzenli olarak tekrarlanan satın alımların bir değeri yok mu?
BeFlow sistemi içinde, bu davranışlar tüketim katkı değerleri ve işlem gücü aracılığıyla ölçülebilir ve kaydedilebilir. Bu kayıt, platformun arka uç verileri değil, kullanıcının sahip olduğu gerçek hak ve çıkarlardır.
Markalar neden zincir üstü yöntemleri benimsemeye daha istekli? — Çünkü Web3 üç temel değişiklik getiriyor: 1) katkılar izlenebilir; 2) hisseler dağıtılabilir; 3) sadakat biriktirilebilir.
Markalar artık tek seferlik tanıtım ilişkileri yaratmak yerine, kullanıcı katkılarını marka değeriyle ilişkilendirebiliyor.
BeFlow markalara nasıl yardımcı oluyor?
BeFlow, markaların "reklamlara harcanacak parayı" "kullanıcılar için somut değer teşviklerine" dönüştürmelerine olanak tanıyan "ölçeklenebilir bir kullanıcı ekosistemi" sağlar. Kullanıcının yaptığı her gerçek satın alma, sistem içindeki işlem gücünü artırır ve bu da daha güçlü bir marka sadakatine yol açar.
Markalar için:
Müşteri edinme maliyetleri azaldı
• Artan geri alım oranı
Toplumsal parçalanma daha doğal hale geliyor.
• Kullanıcı sadakatinin uzun vadeli sürdürülebilirliği
Bu, geleneksel kupon ve puan sistemlerinden çok daha etkilidir çünkü kullanıcılar artık "tüketilebilir ödüller" değil, "artan faydalar" alırlar.
BeFlow'un değer ortak yaratma modeli markaları ve kullanıcıları aynı tarafta konumlandırıyor.
Kullanıcılar ne kadar çok katkıda bulunursa, faydaları o kadar büyük olur; bir marka ne kadar hızlı gelişirse, kullanıcılar o kadar çok faydalanır. Bu, iş ilişkilerinde eşi benzeri görülmemiş bir yeniden yapılanmadır. BeFlow, marka değerinin ve kullanıcı değerinin birlikte büyümesini sağlar.
Tüm Yorumlar